01 May
01May

     Zaman zaman aileler "Çocuğumu ne zaman terapiye götürmeliyim?" diye düşünebilir ve kafa karışıklığı yaşayabilir. Bazen çocuklar beklenenin dışında tepkiler verebilir; daha hareketli ya da durgun, daha öfkeli veya içine kapanık, hırçın ya da isteksiz de görülebilir. Aile içi ilişkilerde veya akran etkileşimlerinde zorluk yaşadığı anlar artış gösterebilir. Bu durumları hiçbir zaman tek bir nedene bağlayamayız. Büyümenin getirdiği hormonal, fiziksel değişimler, kendini bulma/tanıma, çevre ile iletişim ve etkileşim, akademik zorluklar, kaza-kayıp vb. travmatik yaşamsal olaylar gibi pek çok farklı konu bu değişimlere zemin hazırlamış olabilir. Bu değişimleri fark etmek önemlidir. Bu zamanlarda çocuğu/genci anlamak, ihtiyacı olduğunda yardım eli uzatmak, gerekli durumlarda uzman desteği sağlamak elzem aşamalardır.

     Çocukluk ve ergenlik dönemi büyümek kadar dönüşmeyi de kapsar. Yetişkinlik dönemine taşınan birtakım zorlukların, olumsuzlukların çocukluk döneminde çözümlenmesi, derinleşmeden müdahale edilmesi çok daha sancısız ve kısa sürelidir.  Bu nedenle çocuk terapileri çok kıymetlidir.


     Çocuğunuzu terapiye götürmek konusunda ne zaman harekete geçeceğiniz, genellikle çocuğunuzun duygusal, davranışsal veya gelişimsel ihtiyaçlarına bağlıdır. Her çocuk farklıdır ve bazıları belirli dönemlerde duygusal veya davranışsal sorunlar yaşayabilir. Aşağıda, çocuğunuzu terapiye götürmeyi düşünmeniz gereken bazı yaygın durumlar yer almaktadır:

1. Davranışsal Sorunlar:

Çocuğunuzun normalden farklı veya aşırı davranışlar sergilediğini fark ederseniz, bu bir terapist ile görüşmeyi gerektirebilir. Bu davranışlar şunlar olabilir:

  • Saldırganlık, şiddet eğilimleri veya sürekli sinirlilik.
  • Sosyal ilişkilerde zorluklar, arkadaşlık kuramama veya sürekli kavga etme.
  • Aşırı inatçılık veya itaatsizlik.
  • Ani öfke patlamaları ya da dürtüsel davranışlar.

2. Duygusal Sorunlar:

Çocuğunuzun duygusal dünyasında belirgin değişiklikler varsa, terapi faydalı olabilir. Aşağıdaki durumlar bu duruma işaret edebilir:

  • Sürekli üzgün görünme, mutsuz olma veya ağlama.
  • Aşırı kaygı veya korkular geliştirme (örneğin, okula gitmek istememe, karanlıktan korkma).
  • Kendini değersiz hissetme, özgüven düşüklüğü veya kendini suçlama.
  • Sevilen birinin kaybı, boşanma, taşınma gibi travmatik olaylardan sonra zorlanma.

3. Gelişimsel Gecikmeler veya Sosyal Zorluklar:

Çocuğunuz yaşıtlarına göre belirgin şekilde geride kalıyorsa ya da sosyal etkileşimlerde sorunlar yaşıyorsa, profesyonel destek gerekebilir. Bu durumlar şunları içerir:

  • Dil gelişiminde, motor becerilerde veya diğer bilişsel becerilerde gecikmeler.
  • Oyunlarda ya da sosyal etkileşimlerde diğer çocuklarla uyum sağlayamama.
  • Göz kontağı kurmama, sürekli yalnız kalmayı tercih etme.

4. Travmatik Yaşantılar:

Çocuğunuzun travmatik bir olay yaşaması durumunda (örneğin; sevilen birinin kaybı, boşanma, kaza vb.) terapi desteği alınabilir.







Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.